“W” Filminin Senaryosundan Sayfalar

“Başkan olmanın bilgeliğini göstermek isteyen George Bush, yaptığı işlerden emin olduğunu General Tommy Franks’e göstermek için şöyle der: “Orada (Irak’ta) 10 dolar bile etmeyecek çadırları ve develeri vuracağım diye 2 milyon dolarlık füze ateşlemek istemem.”

Sonra Amerikan halkına döner: “Amerikalı artık televizyonlarda çocuklarının ölüsünü görmek istemiyor.”

Sayfa 10’da Bill Clinton hakkında şöyle der: “Benim annem bile o yağlı domuzdan daha hızlı yürür.”

Sayfa 11’de Guantanamo hakkında Dick Cheney ile bir sohbeti:

Bush: “Bu teröristleri Guantanemera’ya kapatacağız.”

Cheney: “Guantanemera değil, Guantanamo…”

Bush: “Doğru... Yalnız bak, toplantılarda ağzını sıkı tut, bunu kimse duymasın. egona hakim ol. Unutma, başkan benim…”

Filmin flashback sahnelerinden birisinde üniversite öğrencisi olan George Bush yine alkollüdür. İşten kovulmuş, hapishaneye düşmüştür. O zamanlar kongre üyesi olan babasını arar. Bush’un diğer kardeşi Jeb’e övgüler yağdıran Baba Bush, oğlunu aşağılayarak, Susie adlı bir kızı hamile bırakıp bırakmadığını sorar. Bir yandan da “Hiçbir zaman verdiğin sözleri tutmadın. Sadece eğlence partilerine gitmeyi, sarhoş araba kullanmayı bilirsin. Beni derinden hayal kırıklığına uğratıyorsun” diyerek şikayetlerini sıralar.

Baba Bush ile oğul Bush arasındaki bir başka kavga:

Baba: “Yaptığın pisliklerden bıktım usandım.”

Oğul: “Hayatım boyunca senden bıktım.”

O noktada Anne Barbara devreye girerek, oğul Bush’un Harvard’ı kazandığını söylemek suretiyle yumruklaşma eşiğine gelen kavgayı ayırmaya çalışır. Baba Bush’un cevabı aynen şöyle olur: “Ama Harvard kapılarını ona kim açtı sanıyorsun?”

Beyaz Saray Danışmanı Karl Rove: “Anketlere göre halkın yüzde 80’i başkanın arkasında… Amerikan halkı kan istiyor. Bunu talep ediyorlar.”

Colin Powell: “Bu politika mı yoksa ilkemiz mi böyle? Gerçekten kafam karıştı. Bu odada ne yapmaya çalışıyorsunuz?”

Oliver Stone’un George Bush ile ilgili kişisel düşüncesini anlattığı bir satır: “Kendisini reklam etme konusu hariç her konuda limitli becerisi vardır. Bir uçağı uçurabileceğine garanti verir ama yere indirirken başı derde girer.”

Sayfa 50’de anne-babasını sevip sevmediği sorusuna şu cevabı verir: “Çoğu zaman… Babamla zor bir ilişkim oldu. Annem de onu hep diken üstünde tutma konusunda iyi olduğumu söyler.”

Babası Başkan olduktan sonra: “Asla babamın gölgesinden kurtulamayacağım. Seçimi kaybetmesini isterdim.”

Kendisi Başkan olduktan sonra babası şöyle demiştir: “Onunla ilgili endişelerim var. Gerçekten endişeliyim ama bunu ona söyleyebilmek imkansız…”

Annesi Barbara Bush şöyle der: “Söylesem bile beni dinlemeyecektir. Söylenen her sözü olumsuz eleştiri kabul eder.”

Hiç yorum yok: