The Tale of Despereaux stil, karakter tasarımı, renk, ışıklandırma, animasyon stili

“The Tale of Despereaux”un yazarı Kate DiCamillo, kitabını kaleme alırken çocukluk yıllarında okumak istediği ve yetişkinlik yıllarında da okumaktan haz alacağı tarzda bir roman yazmak istediğini kabul ederek şunları söylüyor:

“Çocuk edebiyatının en önemli özelliği, büyüklere yönelik kitaplarda çoğu zaman izin verilmeyen büyülü ortamlara ve olasılıklara yer olmasıdır. Böyle kitaplar büyüklerin de ruhunu besler. Aynı zamanda içimizdeki çocuğa seslenir. Aslında ne kadar karmaşık yapıda olduğumuzu, aynı anda hem iyi hem de kötü olabildiğimizi ve huzuru birbirimizde nasıl bulduğumuzu anlatan bir öykü yazmak istedim.”

Kate DiCamillo’nun dünya görüşü ve yaklaşımıyla uzlaşan Thomas ile Ross, yapacakları uyarlamada kitabın çok katmanlı anlatımını onurlandırmanın önemine inanıyorlardı. Ayrıca kahramanımızın yolculuğuna rehberlik eden “Anlatıcı” da aynen korunacaktı. Yazar kitabını kaleme alırken kendisi ile okuru arasında sıcak ve samimi bir ilişki oluşturmuştu. Thomas ile Ross’un yapması gereken ise, bu ilişkiyi daha da sağlamlaştırarak ekrana yansıtmaktı.

“The Tale of Despereaux”un diğer filmlerde genellikle olmayan birtakım fırsatlar sunacağı belliydi. Yönetmen Gary Ross bunları şu sözlerle açıklıyor:
“Peri masallarının içeriğinde çok güçlü ahlaki değerler vardır. Karakterlerin de sağlam dayanak noktaları olduğu görülür. Büyük fikirlerle ortaya çıkarlar, büyük konuları ele alıp çözüme kavuştururlar. Kate böyle bir zeminde ilerlemekten korkmadı. Pop kültürünün fazlasıyla egemen olduğu bir dünyada tam tersini yaparak okuyucusuna ulaşmayı başardı.”

Yapımcıların görüş birliğine vardığı bir başka konu da, “heyecanlı genç fare”nin maceralarının anlatılacağı bir film yapılırken DiCamillo’nun yazdığı romanın basitçe bir karton yorumu şeklinde olmaması gerektiği konusuydu. Modern peri masallarının zengin dünyası ile klasik peri masallarının harmanlanması sonucunda karakter bazlı bir animasyona ulaşma yolunu seçtiler. Harika bir resimli kitabın sinemasal versiyonunu yansıtmayı hedeflediler. Bunu yaparken de çocukluğumuzdan beri bizleri asla bırakmayan imajlarla doldurmak istediler.

Temel tercih böyle olunca görsel stil, karakter tasarımı, renk, ışıklandırma, animasyon stili ve performans gibi alanlardaki kararlar da çıkış noktasıyla uyumlu oldu. Üstelik tüm bunlar, 60 milyon dolar gibi bir bütçeyle ve büyük stüdyoların yaptığı normal bir CGI animasyon filminin ortalama maliyetinin üçte birine başarıldı.
Bütçenin belirlenmesinin ardından hazırlığa başlayan Sam Fell ile Rob Stevenhagen, “Despereaux”u yönetirken işbirliği yapacakları ekibi kurdular. Bu ekipte prodüksiyon tasarımcıs Evgeni Tomov, görüntü yönetmeni Brad Blackburn başı çekiyordu. Prodüksiyon ekibine, Londra’da faaliyet gösteren ve “The Golden Compass” adlı film için hazırladıkları kutup ayıları efektleriyle Oscar kazanan görsel efekt şirketi Framestore Animation da katılınca tüm ekipler hazırdı.

Hiç yorum yok: