Iron Man karakterinin çizgi roman dünyasında milyonlarca hayranı var

“Iron Man”in çekilmesine karar verildikten sonra Marvel yetkililerini bekleyen en büyük zorluk, geniş ölçekli bir aksiyon filminin kendine özgü teknik yönlerinin üstesinden gelirken diğer çizgi roman karakterleri arasında “Iron Man”i öne çıkaran insani boyutu verebilecek bir yönetmen bulmak oldu. Marvel’deki kreatif ekibin elindeki potansiyel yönetmenler listesinde sadece tek bir isim vardı. O da, bugüne kadar “Made”, “Elf” gibi komedilerin yanısıra “Zathura” gibi eleştirmenlerin beğenisini kazanmış bilimkurgu macerasına imzasını atmış olan Jon Favreau’dan başkası değildi.

Yapımcı Avi Arad, bu tercihin gerekçesini şu sözlerle açıklıyor: “Aynı zamanda aktörlük yeteneği de olan Jon Favreau ile ‘Daredevil’da beraber çalışmıştık. O filmimizde Foggy rolünde oynamıştı. Yönettiği tüm filmleri çok severim ama aralarında en çok ‘Zathura’dan etkilendim. Arkadaşlarımın çocuklarının birçoğu o filmi beş-altı kez seyretmişlerdi. Ne kadar çok sevdiklerini hep duyardım. Bence Jon Favreau, Marvel markasına ve Iron Man karakterine derin sevgi duyan zeki bir yönetmendir. Ayrıca günümüz dünyasının politik ve sosyal sorunlarına ilgi duyan bir yönetmene ihtiyacımız vardı. Jon bu karakteristik özelliklerin hepsine sahip bir yönetmen olmasıyla listemizdeki tek isim oldu.”

Yeni bir süper kahraman yaratma şansının kendisi için es geçilemeyecek bir fırsat olduğunu söyleyen Jon Favreau, “Iron Man” projesinin yönetmenliğine neden sıcak baktığını şu sözlerle açıklıyor:

“Marvel çizgi romanlarını okuyarak büyüdüm. ‘Iron Man’ karakteri, çok orijinal bir evren olarak gördüğüm Marvel evreninin en büyük karakteri olduğu için heyecan verici bir sınav olacaktı. Bağımsız filmler dünyasından gelen bir yönetmenim. Bu yüzden eldeki karakterlerin insani boyutunu en sade haliyle öyküleme yeteneğim olduğunu düşünüyorum. Marvel çizgi romanlarının en karakteristik özelliği, kahramanlarının herşeyden önce eksikleri ve kusurları olan insan olmalarıdır. Marvel’in yayın hayatına başladığı yıllardaki süper kahramanlar hep doğaüstü varlıklardı. Sağlamlık, bütünlük ve kusursuzluğu temsil ediyorlardı. Ancak Marvel bu geleneği değiştirerek kendine özgü yetersizlikleri olan süper kahramanlar yarattı. Hepsinin keşfedilmeyi bekleyen ilginç insani yönleri vardı.”

Çekimlerinden başlamasından bir yıl önce sözleşme imzalayan Jon Favreau, 40 yıldan beri var olan bir Marvel karakterini temel alan senaryonun geliştirilmesinde rehberlik etmek gibi uzun ve zorlu bir göreve başladı. Senaryo çalışmasında elindeki en değerli hazine, “Iron Man” çizgi roman serisinin 40 yıllık süre içerisinde yayınlanmış 600’den fazla sayısındaki öyküler demetiydi.

Senaryonun ilk taslaklarının oluşturulmasında Favreau’ya dört kişilik bir yazarlar ekibi eşlik etti. Ünlü senaryo yazarları Art Marcum ve Matt Holloway’e, Oscar adayı yazarlar Mark Fergus ve Hawk Ostby’in de katılımıyla “Iron Man”in senaryosuna son şekli verildi. Film yapımcılarının en baştan itibaren ortak kararı, öncelikle “Iron Man” karakterinin nasıl doğduğu konusuna odaklanmaktı.

“İzleyicinin seyretmekten en çok keyif aldığı bölümlerin başında bir kahramanın doğuşu gelir. İzleyiciye bir süper kahramanı tanıtırken bu bölümü en başa koymanız gerekir. Daha önceki filmlerimizde de süper kahramanların gelişim süreçleri en unutulmaz anları oluşturmuştu. ‘Iron Man’in başlangıcında da aynısını yapmamız kaçınılmazdı” diyor yapımcı Feige…

Yönetmen Favreau ise şunları ekliyor: “Bir süper kahramanın orijin öyküsünü yaratırken birtakım kritik sorumluluklarımız vardır. Bunların başında o kahramanın nasıl oluştuğunu göstermek gelir. Aslında bu birçok yönetmene sanki angarya gibi gözükebilir ama doğru yapıldığı takdirde izleyicinin ana karakterle bütünleşmesi, kahramanla beraber hareket etmesi sonucunu getirdiği için yönetmen açısından büyük bir fırsattır. Açıkçası ben bugüne kadar izlediğim aksiyon filmlerinde en çok bir süper kahramanın şekillenmesine tanıklık etmekten keyif aldım.”

Film yapımcılarını bekleyen bir başka zolu görev, öykünün günümüze uygun şekilde güncellenmesiydi. Marvel Comics’in orijinal öyküsündeki Tony Stark karakteri, ABD’nin savaş çabalarına yardımcı olması amacıyla geliştirilen yeni mini-transistörlerini gözlemlemek üzere Vietnam’ı ziyaret ederken ateş açılan ve düşmanın eline geçen anti-komünist bir kahramandı.

Yönetmen Favreau’nun bu konudaki yorumu şöyle: “Elimizdeki orijinal öykünün yeni teknolojiyi yansıtacak şekilde yeniden geliştirilmesi gerekiyordu. Aynı zamanda günümüz dünyasının politik, sosyal ve ekonomik ortamındaki değişimleri de yansıtmalıydı. Stan Lee’nin 1960’lı yıllarda bilimkurgu olarak yazdığı herşey artık bugünün modern bilimidir. Günümüzde teknoloji o kadar gelişti ki, Iron Man’in Marvel evrenine ilk girdiği günlerde bilimkurgu filmi konusu olan herşeyi artık herhangi bir mağazada rahatlıkla satın alabiliyoruz. Tony Stark karakterine gelince, Iron Man haline geldiği zaman kendi gerçek amacını bulan çelişkili doğası olan olağanüstü bir karakterdi. Eldeki temel orijinal öykü yapısını korumak istedik ama aynı zamanda günümüzü yansıtmasını hedefledik.”

“Iron Man”in senaryosuna katkıda bulunan Mark Fergus, yazım sürecinin Jon Favreau ve Peter Billingsley ile görüştükten sonra netliğe kavuştuğunu belirterek şunları söylüyor:

“Iron Man karakterinin çizgi roman dünyasında milyonlarca hayranı vardı ama öykünün günümüz pop kültürüne uygun şekilde güncelleştirilmesi şarttı. Serinin sıkı hayranlarını tatmin eden bir öykü ortaya koyarken bu karakterle hiç tanışmamış olan izleyicileri de dikkate almamız gerekiyordu. Favreau ve Billingsley ile oturup konuştuğumuzda kendimize, ‘Bu filmin konusunu tek cümleyle özetlememiz gerekse ne derdik?’ diye sorduk. Vardığımız sonuç, ‘Bu filmde kendi kalbini bulan bir adamın öyküsü anlatılır’ şeklinde bir cümle oldu. Bir filmin ardındaki ana fikri belirlerken, kolay anlaşılacak tek bir tema bulmak zorundasınız. Bu açıdan bakınca Tony Stark karakterinin hissetmeyi ve iletişim kurmayı, bu dünyadaki rolünün getirdiği sorumluluğu kabullenmeyi öğrenen bir adam olduğunu söyleyebiliriz.”

Hiç yorum yok: