Tony Stark hem pozitif hem de negatif anlamda şöhreti olan bir figürdür

Senaryo çalışmasının devam ettiği sıralarda film yapımcıları, filmin baş karakteri olan playboy ruhlu dolar milyarderi sanayici Tony Stark rolünde oynayacak aktörü arama sürecini başlattılar.

Yönetmen Jon Favreau bu karakteri şu sözlerle yorumluyor: “Tony Stark hem pozitif hem de negatif anlamda şöhreti olan bir figürdür. Daha Iron Man olmadan önceki dönemlerde bile yüzünün gazete manşetlerinde yayınlanması yasaklanmıştır. Uzun yıllar boyunca silah ticaretiyle ilgilenmiştir ama para kazanmak için yaptığı işin kötü sonuçlarının aniden farkına varır. Onun durumunu, iyi bir insan olduğunu zannederken bir sabah uyandığında aslında kötü birisi olduğunun farkına varan bir insanın durumuna benzetebiliriz. Dıştan bakıldığında herşeye sahipmiş gibi gözükür ama Tony Stark film boyunca içsel bir kriz yaşayan son derece kompleks bir karakterdir.”

Tony Stark rolü için film yapımcılarının tercihi, Oscar adayı aktör Robert Downey Jr’dan yana oldu. Yönetmen Favreau bu tercihin sebebini şu sözlerle açıklıyor:
“Tony Stark rolünde Robert Downey Jr’ın oynamasını çok istedim. O da bunu en az benim kadar istedi. Bu rol için en iyi oyuncuyu seçmem konusunda Marvel bana sınırsız özgürlük verdi. Marvel filmlerinin en büyük yıldızı daima süper kahraman imajıdır. Geçmişte süper kahraman rolleri için birbirinden güçlü ve ilginç aktörlerle anlaşma yaptılar. Ticari açıdan büyük başarılar elde ettiler. Robert Downey Jr’ın adını gündeme getirdiğimde Marvel’den tek bir kişi bile karşı çıkmadı. Stüdyonun da desteğini alarak Tony Stark karakterini ona verme kararını hayata geçirdim.”

Tony Stark rolünü oynamanın ve kırmızı-altın rengi zırh içine girmenin kendisi açısından çocukluk hayalinin gerçekleşmesi anlamını taşıdığını belirten Downey ise şöyle konuşuyor:

“Ben bir Amerikalıyım. ‘Iron Man’ ve ‘Spider-Man’ gibi Marvel çizgi romanlarını okuyarak büyüdüm. Bu ikisi arasında büyüleyici zekası ve entelektül boyutu nedeniyle özellikle Iron Man’i ilginç bulurdum. Süper kahramanlar zaten büyüktür ama silah üreten ve kendisinin giyeceği çok özel bir zırh yapan bir süper kahraman hepsinden daha büyüktür. Bence o, doğru sebeplerden dolayı çelişkiler içinde olan bir insandır. Ahlaki kodlarla uyum halinde yaşamaya başlayıncaya kadar kendi potansiyelinin farkında değildir. Bunun zaman içindeki olumlu dönüşümleri onore eden bir tema olduğunu düşünüyorum.”

“Iron Man”in Tony Stark’tan sonraki ikinci önemli karakteri, ABD Hükümetinin ve Hava Kuvvetleri’nin öndegelen askeri danışmanlarından Yarbay James “Rhodey” Rhodes karakteridir. Tony Stark’ın sahibi olduğu silah yapım şirketi Stark Industries’in Rhodes ile uzun vadeli ilişkisi vardır. Ortadoğu’daki bir askeri silah sergisinden dönmekte olan Rhodey ile Tony Stark’ın konvoyu, bir ihtilalci grubunun saldırısına uğrar. Çıkan şiddetli çatışmada şarapnel yarası alan Tony Stark ihtilalcilerin eline geçer. Savunma Bakanlığı birkaç ay sonra ümidi keserek onu arama çabasını durdurur ama Rhodey çok sevdiği dostu ve sırdaşını aramaktan vazgeçmeyecektir.

“Iron Man”de Rhodey rolünde Terrence Howard kamera karşısına geçti. “Hustle and Flow” adlı filmdeki performansıyla Oscar adaylığı alan Howard, “Iron Man”de Downey’in karşısında oynama fırsatına balıklama atladığını belirterek düşüncelerini şu sözlerle dile getiriyor:

“Herşey bir yana, bu filmde Robert Downey Jr ile çalışma fırsatı beni cezbetti. Onu ilk kez ‘Weird Science’ adlı filmde izlediğimde müthiş bir oyuncu olduğunu düşünmüştüm. Daha sonra ‘Chaplin’i yaptı. İşte o zaman bir dahi olduğunun farkına vardım.”

Howard filmde portresini çizdiği karakteri ise şu sözlerle tanımlıyor: “Rhodey, ABD ordusunda görev yapan bir yarbaydır. Hava Kuvvetleri ile Stark Industries arasında köprü işlevi görür. Özel sektörde çalışmadığı için üzüntü içerisindedir ama orada Tony Stark gibi bir dostu olmasından mutludur. Kimi zaman kendi değer yargılarına ters düşse de Tony’nin çıkarlarını korumak için elinden geleni yapar.”

Tony Stark’ın diğer güvenilir müttefiki, yetenekli asistanı Virginia “Pepper” Potts karakteridir. Stark’ın eksantrik yaşamının vazgeçilmez bir parçası olan Virginia Pepper Potts’un hiçbir tartışmadan asla kaçmayacak kadar kararlı ve inatçı kişiliği vardır. Tony’nin hayatının tehlikeye girdiği anlarda onu kurtarmak için kendisini ateşe atmaktan hiç çekinmez.

Stark’ın asistanı Virginia Pepper Potts rolünü Oscar ödüllü yıldız Gwyneth Paltrow’a veren film yapımcıları, bu kararlarıyla film dünyasında büyük bir darbe gerçekleştirdiklerini biliyorlardı.

Buna karşılık Paltrow açısından “Iron Man”in kadrosuna katılma kararı oldukça kolay bir karar oldu. Güzel oyuncu bu konudaki düşüncesini şu sözlerle dile getiriyor:
“Ben de Marvel çizgi romanlarıyla büyüdüm. Erkek kardeşimin küçük yaştan itibaren sıkı bir Spider-Man hayranı olması nedeniyle evimizin her yanı çizgi roman kitaplarıyla doluydu. Ancak ben bugüne kadar bu ölçekte ve bu tipte bir filmde hiç oynamamıştım. Iron Man rolünde Robert Downey Jr’ın oynayacağını, kadroda Terrence Howard’ın da olduğunu, yönetmenliğini Jon Favreau’nun üstleneceğini duyduğum anda yapımcılara ‘Ben de varım’ haberini hemen yolladım.”

Yönetmen Favreau’nun bu karakter ile ilgili yorumu şöyle: “Çizgi romanda Pepper Potts karakterinin konumu oldukça farklıdır. Tony Stark’a sürekli yaltaklanan bir sekreter pozisyonundadır. Bu karakterde Gwyneth’in kişiliğine uygun bir güncelleme yaparak akıllı, dengeli, temkinli ve klas bir asistan haline getirdik. Tony Stark’ı sürekli disiplin altında tutar, hayatını organize eder. İkisi arasında zaman zaman romantik gerilim oluşturacak düzeyde ying yang ilişkisi vardır. Bu dinamiği de bir miktar sergilemek istedik. Çünkü orijinal çizgi romanda yeteri kadar tanımlanmamıştı.”

Gwyneth Paltrow’un oynadığı karakterle ilgili yorumu ise şöyle: “Tony ile Pepper alttan alta gelişen bir cinsel çekim gücü kesinlikle vardır. Ancak bu boyut, daha çok onların birbirine söylemedikleri ve yapmadıkları şeylerde öne çıkar. Pepper, Tony’nin yaşamındaki en yakın insandır. Onun yolunu ışıklandıran kişidir diyebiliriz. Onu daima korur, başı derde girdiğinde yanında olur, işini zamanında yapmasını sağlar, bu konularda daima sorumlu davranır. Tony büyüleyici şeyler yaratacak düzeyde dahi bir erkektir. Ancak birçok sanatçı gibi kendi hayatının pragmatik taraflarını düzenleme konusunda çok yetenekli değildir. Böyle anlarda Pepper devreye girerek onu hizaya getirir.”

Tony’nin bilinmeyen düşmanın eline geçmesinin ardından Stark Industries’te bütün yetkiler, şirketin üst düzey yöneticilerinden Obadiah Stane’in eline geçer. Tony’nin babası Howard Stark’ın sırdaşı ve danışmanı olan Obadiah Stane, üstlendiği işin yapılması için gereken her türlü adımı atmaya istekli olan kurnaz, akıllı ve hesabını kitabını bilen bir işadamıdır.

Film yapımcıları, Obadiah rolünü bugüne kadar dört kez Oscar ödülüne aday gösterilen ve Hollywood’un en başarılı aktörlerinden birisi kabul edilen Jeff Bridges’e verdiler.

Deneyimli aktör, filmde portresini çizdiği Obadiah Stane karakterini şu sözlerle tanımlıyor: “Obadiah ilginç bir isim olduğunu görünce nedir diyerek Google’da arama yaptım. İncil içerisindeki en kısa kitap olduğunu keşfettim. Sadece birkaç sayfadan oluşuyordu. Okuduğumda kısas / misilleme kavramıyla ilgili olduğunu keşfettim. Acaba Stan Lee yazarken bunu biliyor muydu, yoksa tamamen bir tesadüf müydü bunu merak ediyorum.”

Tony Stark yakalanıp esir düştüğünde dağlardaki büyük ve karanlık bir mağaraya götürülür. Orada portresini Shaun Toub’un çizdiği Yinsen adlı bir savaş esiriyle tanışır. Tıp doktoru olan Yinsen, şarapnel mermisinin kalbini yırtmasını önleyecek bir cihaz yapmak suretiyle Tony’nin hayatta kalmasını sağlar.

Shaun Toub’un oynadığı Yinsen karakteriyle ilgili gözlemleri şöyle: “Yinsen çok sayıda farklı yabancı dil konuşabilen dünyevi yönleri güçlü bir adamdır. Aslen küçük bir kasabadan gelmiş olduğu halde dünyayı dolaşmıştır. Tony Stark o mağaraya getirildiğinde ameliyet yaparak şarapneli mümkün olduğunca çıkarır. Buradaki ironi, patlayan bombadan fırlayıp Tony’nin göğsüne saplanan şarapnelin, Tony’nin sahibi olduğu Stark Industries’in ürettiği bomba olmasıdır.”

Tony mağarada gizlice zırh imal ederken Yinsen de asilerin acımasız lideri Raza’nın giderek artan düşmanca tavırlarını dizginlemeye çalışmaktadır. Tony’i ele geçirip Stark Industries’in en yeni ve en güçlü silahı olan Jericho füzelerini inşa etmeye zorlayan Raza rolünde Faran Tahir oynadı.

Çocukluğundan beri sıkı bir “Iron Man” çizgi romanı okuru olduğunu gizlemeyen Faran Tahir, portresini çizdiği karakteri, Tony Stark gibi yüksek değerli bir hedefi ele geçirmeye iten sebepleri şöyle açıklıyor:

“Raza gizli bir ittifakın parçasıdır. Tony Stark’ı ele geçirip öldürme görevini almıştır. Düzenlediği saldırıdan sonra Tony’nin ölme noktasına gelmesi üzerine Raza çok önemli bir tercih yaparak onu iyileştirmeye karar verir. Tony çok kıymetli bir araçtır ve ondaki silahı almak ister. Eğer Raza bu silaha sahip olabilirse lideri olduğu birlik güçlenecek, tüm bölgeye hükmedebilecektir.”

Genç ve güzel araştırmacı gazeteci Christine Everhart rolünde kamera karşısına geçen Leslie Bibb ise, oynadığı karakterin açılımını şu sözlerle yapıyor:

“Tony Stark o güne kadar birçok gazeteciyle söyleşi yapmıştır ama hiçbirisi onu Christine kadar sinirlendirmemiştir. Portresini çizdiğim Christine karakteri senaryoda ahlaki adaletin ve vicdanın sembolü olarak tanımlanır. Tony Stark’ın yaptığı işin kötülüğünün farkına varmasını ve, ‘Sen bir silah üreticisisin. İşte yaptığın iş bu… Bunlar da senin şirketinin ürettiği silahların sonuçları’ gerçeğinin farkına varmasını sağlar. Tony’i savaşlardan çıkar sağlayan bir adam olarak görmektedir ama aynı zamanda cazibesi ve karizmasından etkilenmiştir. Hatta Tony Stark’ın okyanus kıyısındaki lüks villasında bir gece geçirmekten de kendisini alıkoyamaz.”

“Iron Man”in diğer rollerinde, Raza’nın baş yandaşı Abu Bakan rolünde Sayed Badreya; hükümet ajanı Coulson rolünde Clark Gregg; Hava Kuvvetleri Generali Gabriel rolünde Bill Smitrovich ve Tony Stark’ın şoförü Happy Hogan rolünde yönetmen Jon Favreau oynadılar.

Hiç yorum yok: