Nim’in Kahramanları: Jack ve Alex Rollerinde Gerard Butler

Nim’in Kahramanları: Jack ve Alex Rollerinde Gerard Butler

Hayalgücünüzü çalıştırarak olmak istediğiniz şekle bürünmenin gücü üzerine bir öykü olan “Nim’s Island”da Gerard Butler iki rolde birden kamera karşısına geçti. Gerçek ile fantezinin ayrıştığı noktanın her iki yanında yer alan bu rollerden birisi, Nim’in bilim adamı babası Jack rolüydü. Diğeri ise, Nim’in kurtarılma umutlarını bağladığı cesur ve aslan yürekli hayali maceraperest Alex Rover karakteriydi.

“Nim’s Island”ın yapımcıları başlangıçta bu roller için iki farklı aktör düşünmüştü. Ancak son dönemde “300 Spartalı” filminde oynadığı çelik gibi sert savaşçı rolüyle dikkat çeken; ardından “P.S. I Love You – Not: Seni Seviyorum” adlı romantik komedide Hilary Swank’a karşı başarılı performans ortaya koyan Gerard Butler’ın adı gündeme gelince her iki rolü de ona vererek cesurca bir yaklaşım sergilediler.

Mark Levin’in bu konudaki düşüncesi şöyle: “Gerard her iki rolü de kendisine vermemiz konusunda bize esin kaynağı oldu. Jack ve Alex rollerinin her ikisine de uygun olduğu konusunda bizi ikna etti. Aslında bu iki karakterin aynı paranın iki yüzü gibi olduğunu gösterecek karizmaya sahip olduğunu gördük. İki farklı karakteri oynaması sayesinde filmimize hikaye kitabı nitelikleri de eklenmiş oldu. Klasik öykülerde bir oyuncunun iki rolü birden oynaması gibi güçlü bir gelenek olduğunu biliyorduk. Örneğin ‘Peter Pan’ adlı filmde bir aktör, hem Wendy’nin babasını, hem de Kaptan Hook’u oynamıştı.”

Oynadığı iki karakterin de kendine özgü bir hayat yolculuğu olduğunu belirten Gerard Butler, Jack ve Alex karakterleri hakkında şu gözlemleri yapıyor:

“Nim’in babası olan Jack, kalbi kırık bir deniz biyologudur. Plankton olarak bilinen deniz canlıları üzerine bilimsel araştırmalar yapar. İşinde çok başarılı olmakla beraber özel yaşamında sorunları ve zorlukları vardır. Özellikle kızıyla duygusal bağlantı kurmakta zorlanır. Alex Rover ise Indiana Jones özellikleri taşıyan klasik aksiyon kahramanı tipinde bir erkektir. Enerji ve tutku yüklü olağanüstü kahraman modelidir. Ancak aynı zamanda da, sadece başka insanların hayalinde yaşayan bir erkektir. Buradaki ilginç nokta ise, Alex Rover karakterinin, aslında Jodie Foster’ın oynadığı Alexandra’nın ikinci kimliği olmasıdır. Alexandra’nın daha cesur adımlar atması için ona destek veren hep Alex’tir.”

Nim’in Yaratıkları: Deniz Aslanları, Sakallı Dragonlar ve Pelikanlar

Alexandra hayatına katılıncaya kadar Nim’in esas arkadaşları hep hayvanlardır. Adadaki yakın dostları arasında Selki adlı deniz aslanı, Fred adlı sakallı dragon ve Galile adlı pelikan başı çeker.

“Nim’s Island”da hayvan karakterlerin önemli yer tutması, bu sıradışı karakterlerin en iyi şekilde hayata geçirilmesi gibi büyük bir zorluğu beraberinde getirdi. Bu zorlu görevi, daha önce “Babe: Pig in the City” adlı filmdeki çalışmalarıyla adını duyuran hayvan eğitmenleri John Medlin ile Katie Brock üstlendi.

Nim’in hayvan dostları arasında en önemlisi hiç kuşkusuz Selkie adını verdiği deniz aslanıdır. Yaklaşık 200 kilo ağırlığında iri cüsseli bir deniz memelisi olan ve okyanusta yaşayan Selkie, Nim’in en sevdiği sadık arkadaşıdır. Film yapımcıları en uygun Selkie’yi bulmak için Avustralya’nın Queensland eyaletinde yer alan Altın Sahili’nde kurulu olan Sea World Australia adlı eğlence merkezinin yardımını istediler. Eğlence merkezi yetkilileri, Spud ve Friday adlı eğitimli iki deniz aslanını önerdiler. Bunların her ikisi de, yerel şovlarda gösteriler yapıyordu ve normal deniz aslanlarının bilmediği selam vermek, öpmek ve sarılmak gibi sıradışı hareketleri yapabilecek kadar iyi eğitimliydi.

Hayvan eğitmeni Katie Brock, iki deniz aslanının nasıl eğitildiğini şu sözlerle açıklıyor: “Çekimler sırasında Spud ve Friday’in ikisiyle birden dönüşümlü olarak çalıştık. Birisinin çeşitli nedenlerden dolayı mevcut olmaması halinde diğeri çekimlere katıldı. İkisi de çok iyi eğitimli olduğu halde birkaç tane yeni film hilesi daha öğretmek durumunda kaldık. Karşımıza çıkan en büyük zorluk ise, Spud ve Friday’in bugüne kadar sadece eğitimcileriyle yakın ilişki halinde olması nedeniyle kameranın varlığına yabancılık çekmeleri oldu. Çevrelerini saran kameralar, ışıklar ve teknik ekiplerle çalışmaya alışmak zorunda kaldılar ki, bu deniz aslanlarının hiç alışkın olduğu bir durum değildi.”

Spud ve Friday’in öğrenmek zorunda olduğu önemli konuların başında Abigail Breslin ile uyumlu çalışmak vardı. Küçük oyuncunun bu iki deniz aslanıyla ilgili yorumu şöyle:

“Aslında onların ne kadar dev boyutlu olduğunu görünce ilk başta biraz çekindim. Tahmin ettiğimden çok daha büyüktüler. Ancak çok sevimli oldukları için korktuğumu söyleyemem. Onlarla oynadığım sahnelerde yapmam gerekenleri öğrenme süreci büyüleyiciydi. Hoşuma gitmeyen tek şey ise, onları ödül olarak balıkla beslerken balığın kokusunun hiç hoşuma gitmemesiydi.”

“Nim’s Island”ın kadrosunda belki de en sıradışı hayvan karakteri, Nim’in Sakallı Dragonu Fred’di. Bir çeşit kertenkele olan bu egzotik hayvanın çene altında bir kese yer aldığı için ona sakallıymış görünümü veriyordu. Mistik çağrışım yapan isimlerine rağmen Sakallı Dragonlar, insanlarla iyi iletişim kurmayı başaran oldukça yumuşak başlı sürüngenlerdi. Film için tercih edilişinin sebebi de uysallığıydı.

Filmdeki Sakallı Dragon Fred rolü için Goblet, Steve, Crusher, Calico ve Alice adlı beş tane kertenkele görevlendiren hayvan eğitmeni John Medlin, “Bunların arasında en iyisi Steve olduğu için kamera karşısına en çok onu çıkarttık. Ancak fazla aktif davranmaya başladığı zaman Goblet’i, sonra Calico’yu, Alice’i, en son da Crusher’ı çıkarttık. Planımız buydu” diyor.

Filmde görev yapan beş kertenkeleden birisi olan Goblet, çekimler sırasında doğum yaparak 12 tane yavru dünyaya getirdi. Bunlar arasından ilk doğana “Nim”, ikinci doğana ise “Abigail” ismi verildi.

Filmin kadrosunu tamamlayan hayvanlar arasında birkaç tane de pelikan vardı. Büyük gagalarıyla dikkat eden ünlü deniz kuşları, Nim’in mesaj taşıyıcı arkadaşı Galile rolünü üstlendiler. Sea World Australia’dan sağlanan pelikanların emirle uçuş eğitimleri orada yapılmıştı. Film için yapılan ekstra eğitime de olumlu cevap vererek balık ödüllerini hak ettiler.
Yapımcı Paula Mazur’un pelikanlarla ilgili yorumu şöyle: “Pelikanlar oldukça tuhaftı. Pelikanlar arasından tercih yaptığımız seans da bugüne kadar hayatımda gördüğüm en tuhaf seçme oldu. Biz büyük bir dairenin tam ortasında durduk. Pelikanlar çevremizde toplandı. Aralarından en beğendiklerimizi seçerek filmin kadrosuna aldık.”

Nim’in dünyasında görülen hayvanların büyük kısmı gerçek hayvanlardır. Buna karşılık aralarında deniz kaplumbağalarının da bulunduğu bazıları “animatronik” adı verilen canlandırma tekniğiyle hazırlandı. Gerçek deniz kaplumbağası kullanılmayışının sebebi ise, bunların dünya üzerinde çok az kalmış olması ve nesillerinin tehdit altında olmasıydı.

Animatronik süpervizörü John Cox, deniz kaplumbağalarıyla ilgili çalışmayı nasıl yaptığını şu sözlerle açıklıyor: “Film için animatronik deniz kaplumbağalarını yaratırken kaplumbağa biyolojisi konusunda mini uzman kesildim. Sea World’deki gerçek deniz kaplumbağalarının olduğu bölgeyi ziyaret ederek bol miktarda fotoğraf çektik ve ölçülerini aldık. Sonra da boyutlarıyla kabuklarının detaylarını keşfe çıktık. Bizim animatronik deniz kaplumbağalarının hareketlerini bu verilere göre inşa ettik.”

Hiç yorum yok: