SÜRPRİZLERLE DOLU BEKLENMEDİK BİR FİLM
Klasik bir devam filmi yapmayı hiç düşünmediklerini belirten Yapımcı Frank Marshall, ikinci “Bourne” filmi projesini hazırlarken hangi yaklaşımdan yola çıkıldığını şöyle anlatıyor:
“Bu filmi yaparken devam filmi görünümünde olması gibi bir derdimiz yoktu. İlk filme dikkat ederseniz o derece başarılı olmasının temelinde ‘beklenmedik’ herşeyin bulunmasının yattığını görürsünüz. Başrol oyuncusunun seçiminden tutun da, klasik aksiyon filminin çok ötesine geçmesine kadar her açıdan beklenmedik bir filmdi. O tipte bir film için klasik boyutta bir devam filmi yapmayı amaçlarsanız oyunu baştan kaybetmiş olursunuz. Çünkü o zaman herşey beklenir hale gelir.”
Matt Damon’un bu konudaki düşünceleri ise şöyle: “Aksiyon unsurunu, karakter gelişimi sağlamak amacıyla kullanma fikrine sıkı sıkıya sarıldık. Bu yüzdendir ki, aksiyon unsurunu karakterler ile birleştirip bütünleştirecek tipte bir öykü yapılandırmak istedik. Bu öyküdeki karakterler, olağanüstü koşullara kendi isteği dışında düşmüş sıradan insanlar olmalıydı. Hepsinden önemlisi de izleyici bu duruma inanmalıydı. Bence Bourne’un devam eden öyküsünün en ilgi çekici yanı budur.”
Hatırlanacağı üzere Jason ile Marie aradıkları güvenli ortamı Yunanistan’daki bir kıyı kasabasında bulmuştu. Yeni filmin öyküsü için bir başlangıç noktası gerekiyordu.
Filmin yapımcılarından Frank Marshall, bu çıkış noktasının nasıl belirlendiğini şöyle anlatıyor:
“Jason Bourne’u tekrar kavganın içine çekmenin yolunu bulmamız gerekiyordu. Ancak standart intikam öyküsü ilgimizi çekmiyordu. Öyküde intikam olgusu da yer almakla birlikte daha fazlasını arıyorduk.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder