Kelsey Grammer ile “Swing Vote” söyleşisi

53 yaşındaki Kelsey Grammer, Amerika’nın en ünlü televizyon efsanelerinden birisidir. 1984 yılında “Cheers” dizisindeki radyo psikaytirsti Frasier Crane karakteriyle üne kavuştu. Orada portresini çizdiği karakter, 10 yıl sonra “Frasier” adlı diziye esin kaynağı oldu. 10 yıl boyunca devam eden “Frasier” dizisi sayesinde Amerikan televizyonlarının en yüksek ücret alan aktörü haline geldi.

Dizinin sona ermesinden sonra kamera karşısına çok az geçti ama kamera arkasında birçok iş yaptı. Bunlar arasında başrolünü Patricia Arquette’in oynadığı başarılı televizyon dizisi “Medium”un prodüksiyon amirliği geliyordu. Ayrıca “The Simpsons”taki Sideshow Bob karakterinin seslendirmesini yaptı.

“Swing Vote”da Kevin Costner’a karşı oynayan Kelsey Grammer, Amerikan Başkanı rolüyle kamera karşısına geçti. Üçüncü karısı Camille ve iki çocuğuyla birlikte Los Angeles’ta yaşamını sürdürüyor.

Başkanı oynamak heyecan verici oldu mu?

Oh, bu sadece bir iş… Ayrıca Air Force One adı verilen uçak sadece eski ve büyük bir kargo uçağıdır. Zannedildiği kadar büyüleyici bir uçak değil… Sadece film hilesi…

“Başkanı oynamanızı istiyoruz” sözünü duyunca heyecanlandınız mı?

Harikaydı. Bu ülkedeki en büyük iş olduğunu düşünüyorum. Bu ülkedeki her çocuğa, eğer yeteri kadar sıkı çalışırsa ve yeteri kadar büyük hayallere sahip olursa herkesin Birleşik Amerika Başkanı olabileceği öğretilir. En azından bana böyle öğretildi. Başkanı oynarken ortaya koyduğum performans, bir başkanın nasıl olması gerektiği konusundaki kendi versiyonumdu. Bu filmde büyük krizlerle ilgilenmiyoruz. Öyle yapsaydık filmin değeri sınırlanmış olurdu. Sonuçta biz burada, halkın temsil edilmesi ve tek bir insanın oyunun ne kadar önemli olduğu özelinden yola çıkarak Amerikan deneyimini işliyoruz.

Ancak Başkomutan olacağınız düşüncesi bu filmi yapmanız için yeterli bir gerekçe olmadı mı?

Filmi yapmak istememize yol açan şey, filmin kendisinde bile yer almayan bir sahneydi. Benim oynadığım Başkan karakteri, kızılderili koruma bölgesine gider ve orada bir film tarafından ziyaret edilince kalbini yeniden bulur.

Başkanlara özgü bir davranış değil gibi…

Son noktada bu filmin iyi yanı, politik sürecin hangi tarafında olursak olalım hepimizi birleştiren unsurun ne olduğunu vurgulamasıdır diye düşünüyorum. Hangi görüşü savunursak savunalım hepimizin ortak rüyası Amerikan rüyasıdır. Sonuçta bu sadece eğlence amaçlı çekilmiş bir film olabilir ama herşeyi bir yana bırakırsak, geriye sadece Amerika’yı daha iyi bir ülke yapma arzusu kalır.

Politik bir filmde oynama kararı vermenizin ardında herhangi bir özel sebep var mıydı?

Hayır, sadece eğlenmek için oynadım. Sonuçta çağdaş kültürün bir parçası olmak üzerine bir film olduğu için oynamak hoşuma gitti.

Siz Hollywood’daki az sayıda Cumhuriyetçi’den birisiniz. Kendinizi bazen dışlanmış gibi hissediyor musunuz?

Hollywood sağlamdır ama olayların derinine inmeden özetleyip korkmayı ve ürkmeyi sever. Bu benim tabiatımda yoktur. Radikal veya hoşgörüsüz olamam. Ortada yaşayan bir adamım kendimi John McCain’e yakın hissediyorum. Daha önce söylediğim gibi değişim kaçınılmaz birşeydir ama şahsen değişime inanmıyorum. Hiç kimse değişmez ama değişmiş gibi yapar. Ben odaklanmaya inanıyorum. McCain de yaptığı işe odaklandığını kanıtlamış birisidir. Etik doğruluğunu da dikkate alırsak, kredibilitesi vardır. Kariyerine bağlılığı işini iyi yapması sonucunu getirir ki, bence bu çok önemlidir.

Bir tanıtım ofisi işletmeyi hiç düşündünüz mü?

Daha önce düşünmüştüm ama yapamadım. Aileme, karıma ve özel hayatımıza olan düşkünlüğüm bu arzumun önüne geçti. Aslında benim özel hayatım da sorun değil ama politika dünyası son derece acımasızdır. İnternetin dünyayı daha iyi bir yer yapmadığını düşünüyorum. Tam tersine daha acımasız bir dünya yaptı. Uygarlığın internet yüzünden kaybolduğu düşüncesindeyim. Ancak herşeye rağmen hala tek tek kişisel farklılıklar yaratabilme şansımız olduğunu umuyorum.

Çocuklarınızı oyunculuktan vazgeçirecek misiniz?

Hayır. Eğer oyunculuk yapma arzuları varsa engel olmak istemem. En büyük kızım Spencer şu anda oyunculuk yapıyor. Ünlü olması için en büyük desteği de annesi veriyor. Ünlü olmayı neden istediğini bilemiyorum. Kızım henüz ergenlik çağındayken onunla uzun bir konuşma yapmıştım. Eğer tek isteği ünlü olmak ise, bunu yapmanın birçok yolu olduğunu, istediği yolu seçebileceğini ama bu tercihlerin büyük kısmının kötü tercih olacağını söylemiştim. “Eğer oyunculuk tutkun varsa; insanlara iyi mesajlar veren birşeyler yapman gerektiğine inanıyorsan o zaman oyuncu ol” demiştim. Sonuçta ünlü olmak bir iş değildir.

Şöhretin kalıcılığı olmadığını mı düşünüyorsunuz?

Doğrusunu söylemek gerekirse televizyonun gücü sayesinde 20 yıldır devam eden kalıcı bir şöhretim oldu. Şu anda başak şeyler de yapma lüksüne sahibim.

Bundan sonra ne yapacaksınız?

Aslında ufukta bazı şeyler vardı ama bir süre beklemek zorunda kalacaklar. Çünkü bildiğiniz gibi son dönemde bir kalp krizi geçirdim ve şu an tedavi görüyorum. Kalbimi tedavi etmeye çalışıyorum. Biraz korktuğumu itiraf etmeliyim. Bu nedenle şu an için uzun soluklu işler yapabileceğimi sanmıyorum. Ancak setlerdeki çekimi bir ay sürdükten sonra kurgusu altı ay devam eden işler benim için uygun olabilir.

Yaşadığınız kalp krizi hayata yepyeni bir perspektiften bakmanızı sağladı mı?

Bugüne kadarki perspektifim daima yaşam-merkezli olmuştu. Hayatı seviyorum, bu nedenle evde kalmak biraz zor geldi. Hayatımda bazı ayarlamalar yapmak zorunda kaldım. Kesinlikle beklenmedik bir durumdu. Biraz kilo vermeyi amaçladım ve temelde “Tüm kilolarımı tek günde kaybedeceğim” tadında bir egzersiz programına başladım. Pek akıllıca değil biliyorum. Şu anda bazı ayarlamalar yapmak için atmam gereken adımlar var. Aslında durum o kadar da kötü değil… Doktorum bana şöyle dedi: “Aklını başına topla. Kanserden ölmüyorsun. Beyin tümörün yok. Herşey daha iyi olacak.”

Bazı şeyleri değiştirmek için aktif adımlar atmaya başladınız…

Kesinlikle… Artık kendim için daha çok şey yapıyor ve hayatın tadını biraz daha fazla çıkarıyorum. Bu iyi birşey… Her yeni gün artık daha değerli… Ailemle birlikte geçirdiğim anlar daha önemli ve değerli… Şu andaki tek isteğim, daha bilgili olmak, herşeyi daha iyi kavramak ve daha anlayışlı olmak… Umarım iyi bir baba olurum ve bir süre daha iyi rollerde oynamaya devam ederim.

Yapmak istediğiniz eğlenceli şeyler var mı?

Aslında dünyayı daha çok keşfetmek isterim. Ailemle birlikte dünyanın her köşesini dolaşmak gibi bir fantezim var. Fantezilerin çok gerçekçi olması gerekmez! Büyük bir teknem olmasını ve o teknede yaşamayı istiyorum. Aslında bunlar uzanabileceğim mesafede değil ama imkansız da sayılmaz. Kendimi bu vizyona adadım. Ayrıca müzik eğitimi almak, üniversiteye gitmek istiyorum. Müziğe her zaman ilgi duydum ama kariyer anlamında keşfetme fırsatım olmadı. Bu konuya gerçek anlamda niyetlenmedim.

Kevin filmde şarkı söylüyor ve gerçek yaşamdaki müzik grubuyla birlikte sahnede çalıyor. Müzikal stilleriniz birbiriyle uyumlu mu?

Ben jazz müziğine daha çok ilgi duyarım ama Kevin’ı severim. Fantastik bir yönetmendir. Bu konuda sorumluluk duygusuyla hareket eder. Onunla birlikte geçirdiğim zamanlardan keyif aldım. Umarım ileride onunla birşeyler yaparız. Bazı şeyler konuştuk ama bakalım göreceğiz.

Bu filmden önce onunla tanışıyor muydunuz?

Sadece birkaç bağış etkinliğinde karşılaşmıştık ama onun çalışmalarına her zaman saygı duymuşumdur. Film çekim sürecine yaklaşımlarını severim. İyi bir aktör ve iyi bir insandır. Kendisini her zaman yenilemeyi bilir.

Dennis Hopper için ne diyorsunuz?

Oh, Dennis ile yakın arkadaşız. Birbirimizi uzun yıllardır tanıyoruz. Onun çok büyük hayranıyım. Genellikle geyik muhabbeti yaparız ama ikimiz de keyif alırız.

Hiç yorum yok: