David Twohy’nin 2000 yılında gösterime giren “Pitch Black” adlı bilimkurgu çalışması, gerek izleyiciler gerekse eleştirmenler arasında yeni bir tartışmayı gündeme getirmişti. Oldukça mütevazi bütçeyle çekilen “Pitch Black”i benzerlerinden ayıran en önemli fark, bilimkurgu-gerilim filmlerinde beyne hitap eden öğeler ile “adale” gücünün uyum içinde verilmesiydi. Burada sözü edilen “adale gücü”, filmin anti-kahramanı Riddick’in gösterişli kaslarıydı. Portresini Vin Diesel’in çizdiği Riddick karakterinin bu özelliği, o günlerde yepyeni bir keşif olarak nitelenmişti.
Yönetmen David Twohy, 2000 yılında çektiği “Pitch Black”i şu sözlerle değerlendiriyor: “O film gerek dekorlar açısından gerekse getirdiği söylem açısından izleyicinin pek yabancılık çekmeyeceği ticari bir yapımdı. Getirdiği en önemli yenilik ise, karakter derinliğinin beklenmedik boyutta yüksek olmasıydı. Hatırlanacağı gibi filmin baş karakteri, günahının bedelini ödeyen bir ‘kötü adam’dı. Böylelikle beklentilerin tersini yapmayı hedefledim. Ticari amaçlı bir bilimkurgu-korku filminin merkez noktasında sağlam ahlaki değerlerin yer almasını istedim.”
“Pitch Black”teki Riddick karakteri oluşturulurken aynı zamanda yepyeni bir anti-kahraman modeli yaratılmıştı. O filmde Riddick rolünde oynayan Vin Diesel, bu karakteri şu sözlerle yorumluyor:
“Riddick her ne kadar kötü ve çirkin huylara sahip bir karakter gibi görünse de, filmin sonunda tek umut haline gelir. Tarafsız bölgede yaşar. Bu tipte sevimsiz kahramanların bilimkurgu toplumunda kimi zaman kült statüsüne geldiğini görürüz. Her zaman doğruyu yapan sağlam karakterli film kahramanlarının antitezidir. Filmin başlangıcında pek hesaba katılmayan, önemsenmeyen, herşeyden elini eteğini çekmiş, tepeden bakılan bir karakter olan Riddick, daha sonra değişim geçirerek kainatı ve insanlığı kurtarması konusunda başarılı olması için dua edilen bir kahramana dönüşür.”
Prodüksiyon Amiri George Zakk ise, “Pitch Black”in gösterime girişinin ardından Riddick karakterinin izleyici tarafından onaylandığına dair işaretler aldıklarını belirterek izlenimlerini şöyle dile getiriyor:
“O günlerde Riddick karakterine yönelik dalga dalga genişleyen bir ilgi oluştuğunu gözlemledik. Filmin tanıtım çalışması için yollara döküldüğümüzde bizi beklemekte olan büyük kalabalıklar vardı. Riddick karakteri insanların kolayca yakınlık kurduğu bir anti-kahraman olmuştu.
Riddick’i ekranda görmüş olanların, ‘Bu adam çok soğukkanlı birisi. Oyunu kurallarına göre oynamayan, hiç kimseyi ve hiçbir şeyi umursamayan bir adam bu...’ dediğine tanık oluyorduk.
Riddick karakterini inceleyince önceden kestirilemeyen belirsiz bir havası olduğunu görürüz. Zaten insanların ilgisini en çok bu belirsiz havası çeker. İlginç bir karakterdir. Kendisinde özel birşeyler olduğunu bilir ama bunun getireceği sorumluluğu almakta çekingen davranır.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder